Son günlerin en önemli konusu hatta son günler değil aylar oldu virüsten başka bir şey konuşmaz olduk. Hala aynı konular maske, mesafe ve hijyen kuralları. Bugünde Dünya Hijyen Günü’yken temizliğe konuyu getirmeden olmazdı.

Temizlik denildiğinde sadece gözle görünür bir kirlenmeden bahsetmek doğru olmaz. Temizlik denildiğinde sağlığımızı korumak adına yapmış olduğumuz hijyen aklımıza gelmelidir. Aileler tarafından daha çocuk yaşlarda öğretilmeye başlanılan bu ihtiyaçlar zamanla hayatımızın bir parçası haline gelmeye başlar. Zaten bizim örf ve adetlerimize göre temizlik en başta gelen kurallarımızdan birisidir. Her gün yapmış olduğumuz banyomuz, sabahları kalkınca elimizi yüzümüzü yıkamamız, yemeğe oturmadan ve sonrasında ellerimizi yıkamamız bizlere ailelerimiz tarafından daha küçükken öğretilen görevlerdir. Bunun haricinde bir de kişisel temizlik ihtiyaçları vardır diş fırçalamak, cilt bakımı yapmak, manikür ve pedikür yapmak. Annelerimizden hep gördüğümüz evler düzenli bir şekilde süpürülür, toz alınır, yerler silinir. Kirli çamaşır bekletilmez derhal yıkanır. Bunların yanı sıra ayrıca sabah ilk uyandığımızda birçok kişinin de alışkanlığı olan hemen bir cam ya da balkon açılıp evi havalandırmaktır. Temiz havanın içeri girmesini sağlamak güneş ışığından faydalanmak da bir ihtiyaçtır. Son zamanlarda zaten bu temizlik işini oldukça iyi yapmaktayız. Marketten aldığımız ürünlerin ambalajlarını yıkıyor, meyveleri ve sebzeleri sirkeli sularda bekletip mikropların ölmesini sağlamaya çalışıyoruz. Elimizde eldivenler, ıslak mendiller tam bir temizlik dehası olduk çıktık. Umarım ki bu kazandığımız alışkanlıklar virüs bittiğinde de devam eder. Hayatımız boyunca hijyen kurallarına uyarak yaşamaya devam edebiliriz.