Bir senedir içinden çıkılmaz bir hal alan virüsle uğraşmak zorunda kaldık ve hala da bu virüsle baş etmeye devam ediyoruz.

Virüsün ilk duyulmaya başlanıldığı zamandan beri farklı senaryolar ortaya konuldu. Hala ilk nereden çıktığına dair ara ara farklı haberler okumaktayız. Daha geçenlerde virüsün gerçek halinin fotoğrafını yayınladılar. Bu süreç içerisinde bilen de bilmeyen de yorum yaptı yol göstermeye çalıştılar. Şunu içersek yakalanmayız bunu yersek virüsten uzak dururuz gibi her gün sosyal medyada birileri farklı farklı tavsiyelerde bulundular. Daha sonraları bir aşı bulunacak ya da bulundu diye haberleri okurken şimdi aşılanmaya geçildi bile. Sağlık çalışanlarının çoğu bu aşıdan vuruldu. Tüm ülkenin aşılanması ne kadar zaman alır bilinmez ama bu arada yeni haberler de gelmeye devam ediyor. Her gün okuduğumuz haberlerle yok artık diyoruz bu kadar da olamaz. Çünkü dünyanın bir çok ülkesinde mutasyona uğramış virüsten bahsediliyor. Ayrıca bu virüsün eskisinden daha hızlı bulaştığından ve daha ölümcül olduğundan bahsediliyor. Dün yine bu tarz haberler sosyal medyada ve haberler de yerini aldı. Artık korkmak bir yana sadece okuyup geçiyoruz haberleri. İlk virüs çıktığı zamanda ki korkularımız da kalmadı. Haberi okuyor üstüne bir iki dakika düşünüyoruz ya da bir iki cümleyle tartışıyoruz bu kadar. Daha sonra hayat kaldığı yerden devam ediyor. Yani kısacası bu virüsle yaşamaya da alıştık sanırım. Ülkemizde de son birkaç gündür vaka sayıları artmaya başladı. Bu kısım evet korkutuyor çünkü tam normale geçmek için sabırsızlanıyoruz. Her vaka sayıları yükseldiğinde yasakların geleceğini bildiğimiz için sıkıntı yaşayacağımızı da biliyoruz. Sadece iş yerleri değil okulların da açılması gündemdeydi. Vaka sayıları yükselmeye devam ederse okulların açılması da haliyle ileri bir tarihe ertelenecek. Gelecek günler neyi gösterecek bilmiyoruz ama bu virüsle savaşımız daha uzun süre devam edeceğe benziyor. Tekrar tekrar aynı sil baştan yaşamaya devam ediyoruz.