Yazı yazmayı,kitap okumayı, bir türlü sistematik bir şekilde hayatımıza geçirmeyi öğrenemedik.Okullar,eğitim kurumları bunun için çok fazla çaba sarfetmelerine rağmen olmuyor,olmuyor!

Toplu taşıma araçları;metro,metrobüs,minibüs ve kendi özel araçlarımızda  elimize bir kitap alıp gideceğimiz yere kadar beş- on sayfa  okumaya çalışsak ne güzel olur.Hem zamanımızı değerlendirmiş oluruz,hem de yolculuk esnasında oluşan  uğultuyu duymamış oluruz.İyi değil mi?Motor sesi dinlemek yerine üç-beş bilgi ediniriz. Okumakla başlayan serüvenimiz, yazı yazmakla devam eder belki de.Niye olmasın!!Kimse dünyaya yazar ya da şair olarak gelmiyor.Biz de okuma ve yazma sanatı çok farklı oluşmuş aslında.Kolay olanı tercih ediyoruz.Öyle sayfalar dolusu kitap okumayı ve yazmayı çok tercih etmiyoruz.Duygularımızı ve düşüncelerimizi  bir duvara,arabalarımızın önüne,arkasına,sağına,soluna grafiti olarak nakşederken; güzel olan  ya da olmayan şeyler yazıyor, okumamızı  bu yollarla geliştirmeyi tercih ediyoruz.Arabalara yazı yazmak aslında yasaklandı ya da çok uygun görülmedi diye biliyorum;ama hala gelin-damat arabalarında bu yazıları rahatlıkla görebiliyoruz.Gerekçesi tam olarak bilinmese de trafik esnasında diğer taşıttakilerin dikkatini dağıtması ya da uygun olmayan cümleler.Çarşıya,pazara çıktığımızda dikkatimizi çeken bu araba arkası yazıları derleyip paylaşmak istiyorum.İnternet ortamında da bu yazılara ulaşabilirsiniz.Bu yazıları eskiden kamyonların arkalarında çok fazla görürdük.Şimdiler de ise gençler bu tür yazıları parkların,bahçelerin ya da bir komşusunun duvarına grafiti yöntemiyle çok kolay yazıyor.Hoş görüntü oluşturanlar da var,oluşturmayanlar da.Bir arkadaşım göndermişti, bir araba yazısı; “elalem değil,elli alem konuşsa da sen kendinden eminsen el alkışlar,alem izler”.Yine bir başka arabanın arkasında okumuştum;”ormanda çakal,cehennemde şeytan kalmamış,hepsi etrafımızda”.Nereden buluyorsunuz bu süslü cümleleri bilmiyorum.Demek ki yazınca,düşününce oluyormuş.”Baba ben vatan borcumu ödemeye gidiyorum,sen de benim borçlarımı öde”diye de bir başka mesaj.Yine çok hoşuma giden bir yazı;”the unıversty of kaldırım engineering.”(kaldırım mühendisliğinde okuyorum).Bir diğeri;”meleğimi aldım,cennete gidiyorum(gelin arabası).”Hatalıysam,lütfen polise bildirme, yüzyüze görüşelim”.”Trafik kurallarına uysan ölür müsün?”Rahmetli baban da sollardı.””Ya olduğun gibi görün,ya da gözüme gözükme.””Verme beni ellere,görür dayanamazsın.”(Renault 12)”İlerde güzel günler göreceğiz demişlerdi daha ne kadar gideceğiz”,diye devam edip gidiyor.Tüm bu yazılanlar duygularımızı ifade etmenin bir başka yöntemi.Yorumu sizlere bırakıyorum…

Sevgilerimle…